DeÄŸerli dost ve arkadaÅŸlarım, 2025 yılının bu yazısına “Teknik EÄŸitimler KiÅŸisel GeliÅŸim EÄŸitimlerine Karşı” diye bir baÅŸlık da atabilirdim. İş hayatında önemli yeri olan iki eÄŸitim türünden bahsederek, “İDavranış GeliÅŸtirici” eÄŸitimlerin daha etkili olmalarını saÄŸlayacak ipuçlarını sizlerle paylaÅŸmak istiyorum.
Teknik eÄŸitimler, daha zor anlaşılır tabir yerindeyse “daha suratsız” eÄŸitimlerdir. Teknik eÄŸitimler laboratuar ortamında “uygulamalar” ile yapılırsa anlaşılmaları biraz olsun kolaylaşır. Davranışsal eÄŸitimlerinse laboratuarı yok denecek kadar azdır. Uygulama ÅŸansı ve alanı ise teknik eÄŸitimlere göre çok daha fazla ve yaygın olsa dahi hayata geçirilmesi daha fazla gayret istemektedir.
Huy, korku ve hatalı eÄŸitim nedeniyle oluÅŸan engeller yanında, iÅŸ yaÅŸamında karşılaşılan hatalı yönlendirme, performansı yeterince takip etmemek gibi durumlar davranış eÄŸitimlerinin bire bir uygulanmasını zorlaÅŸtırmaktadır..
Kısacası teknik eÄŸitim suratsız ve zor dinlenir olduÄŸu halde öÄŸrenildikten sonra uygulanması daha kolayken, hayata geçirilmesi daha zor olan davranış eÄŸitimleri zevkle dinlenir, motive edicidir, hatta katılanların azımsanmayacak bir kısmı “Ah bu yeni bir ÅŸey deÄŸil ki ben de biliyorum zaten” düÅŸüncesine kapılır. Bu ruh hali katılımcı “zorlama ile gelmemiÅŸ veya getirilmemiÅŸse” öÄŸretici de yeterli ve iÅŸe uygunsa davranış eÄŸitimlerini renkli, eÄŸlenceli ve hafif kılar.
Oysa bilmelisiniz ki davranışsal eÄŸitimler çok önemlidir, üstelik ister akademik hayatta isterse iÅŸ hayatında olsun teknik konuların tamamlayıcısı ve kolaylaÅŸtırıcısıdırlar. Davranış eÄŸitimleri, hem özel hem de iÅŸ hayat için gereken, kısaca her iÅŸ kolu için gereken eÄŸitimlerdir.
Insanlar çok iyi birer araÅŸtırmacı, mühendis veya teknisyen olabilirler, eÄŸer kendi kendilerine liderlik edemiyorlarsa veya baÅŸkalarına liderlik konusunda zayıflarsa, iletiÅŸim konusunda geliÅŸmemiÅŸlerse o teknik bilgi fazlaca iÅŸe yaramayacaktır. (Hiç dememek için fazlaca dedim dostlarım)
Davranışsal eÄŸitimler ne zaman daha etkin olurlar ya da hangi sebepler davranışsal eÄŸitimlerin etkilerini azaltır? sorularına hayat ve iÅŸ deneyimime dayanarak aÅŸağıda kısaca cevap vermeye çalışayım:
Davranışsal eÄŸitimlerin daha etkili olması ve hayata geçmesinde önemli iki ana faktör EÄŸitim alacak kiÅŸi ve firmaların etkileri ile eÄŸitimi verecek kiÅŸilerin etkileri olarak düÅŸünülmelidir. Ben önce ilk üç maddede eÄŸitim alan müÅŸteri ve katılımcılarla ilgili olan etkileri daha sonra da kalan dört maddede eÄŸitim verecek kiÅŸilerin etkilerini anlatmaya çalışacağım:
1- Eğitim Alanların Psikolojileri Eğitimin Etkinliğini Doğrudan Etkiler.
Davranış eÄŸitimlerini alan kiÅŸiler, mutsuz, bahaneci ve hayatta yeteri kadar baÅŸarılı oamamış kiÅŸilerse, bu tarz eÄŸitimlere “özel ilgi” duyabilirler ve oralarda adeta kendilerini avutmaya çalışırlar. Büyük laflar duyarak, “olamadıklarını iÅŸitip” eÄŸitim boyunca mutlu olmaya çalışırlar. Hele aÅŸağıda açıklayacağım tiplerden kendilerine uygun bir seminer uygulayıcısı bulmuÅŸlarsa keyiflerine diyecek olmaz…
2- Eğitim alanların İş Yaşamlarındaki Pozisyonları ve Eğitime Katılım Sebepleri Eğitimin Etkinliğini Doğrudan Etkiler.
Bu tarz eÄŸitimlere yöneticinin zoru ve ısrarı ile gelenler baÅŸtan bir sıfır maÄŸlup olarak eÄŸitime girerler.
YoÄŸun ve “bitiÅŸ zamanı yaklaÅŸmış” iÅŸleri olanlar doÄŸal olarak eÄŸitime kendilerini veremezler.
iÅŸ yaÅŸamında kötü yöneticileri olanlar da davranışsal eÄŸitimlerde, anlatılanlar ile kendi yöneticilerinin davranışlarını düÅŸünmekten ve “kendilerine acımaktan” eÄŸitime konsantre olamazlar. Bu tarz kiÅŸiler liderlik gibi, iletiÅŸim gibi, hatta satış teknikleri gibi eÄŸitimlerde, sözleÅŸmiÅŸlercesine aynı serzeniÅŸte bulunurlar “Hocam Çok Güzel Anlatıyorsunuz da Bu EÄŸitimi Önce Bizim Yöneticimize, Yöneticilerimize Verin” derler.
Neredeyse elli yıllık yetiÅŸkin eÄŸitimciliÄŸi hayatımda ÅŸahit olduÄŸum bir durum da yöneticilerin özellikle de patronların, davranışsal eÄŸitimlere soÄŸuk bakmaları, girmemeleri, zorla davet edilmiÅŸlerse veya bir ÅŸekilde mecbur kalmışlarsa da astları ile beraber eÄŸitim almak istememeleridir.
Oysa iyi bir seminer uzmanı, ast, üst birlikte alınan davranışsal eÄŸitimlerin çok daha yararlı olduÄŸunu net olarak görmüÅŸtür. ÇoÄŸu eÄŸitmen ast ve üstler birarada eÄŸitim vermek istemezler. Bahaneleri de yeterince açık iletiÅŸim kurulamayabileceÄŸi ve eÄŸitimin sabote edilebileceÄŸidir. Size net olarak söyleyebilirim ki, bu tarz gruplarda hiç sorun yaÅŸamadığım gibi, eÄŸitimin daha yararlı sonuçlar verdiÄŸini defalarca yaÅŸayarak görmüÅŸ bir hocayım.
3- EÄŸitimlerin Geçici Bir Seferberlik Gibi Yapılması EÄŸitimlerin Uygun Periyotlarla Tekrar Edilip PekiÅŸmesinin SaÄŸlanmaması ve EÄŸitimlerin Performansa Etkilerinin Yeterince Takip Edilip DeÄŸerlendirilmemesi EÄŸitimin EtkinliÄŸini DoÄŸrudan Etkiler.
İşletmeler ya bir birinden duyarak, ya da piyasada artık iyice zorlanıp mecbur kaldıkları için eÄŸitim alırlar, hatta bazen personellerini adeta bir eÄŸitim bombardımanına sokarlar. Sık rastlanan bu durum da elbet eÄŸitimlerin etkisini azaltır. EÄŸitime katılan insanlar kısa bir zaman içerisinde dört, beÅŸ farklı davranış eÄŸitimi aldıklarında, kafalarının karışması çok doÄŸaldır, bu tarz üst üste verilen eÄŸitimler, yukarıda deÄŸindiÄŸim birinci ve ikinci baÅŸlıklardaki negatif etkileri artırır.
EÄŸitimler makul aralıklarla ve bir senede iki ayrı eÄŸitimden fazla olmayacak ÅŸekilde verilmeli, bununla beraber, tüm davranış eÄŸitimleri yeni ve hatırlatıcı konular da eklenerek iki, en geç üç yılda bir tekrarlanmalıdır.
Genel eÄŸitim düzeyleri genellikle daha düÅŸük olan iÅŸçi (Mavi Yaka) eÄŸitimleri dahi yeni konular eklenerek, iki üç yıl arayla verildiÄŸinde ilgili firmanın hem verim hem de kalitesinin hızla geliÅŸtiÄŸine defalarca ÅŸahit oldum. Bu eÄŸitimler yöneticilere verilecek davranış eÄŸitimleri ile desteklendiÄŸinde ilgili firmanın dünyadaki benzerleri arasında dahi öne geçtiÄŸini tüm danışmanlık ve eÄŸitmenlik yaÅŸamımda gördüm.
Davranış eÄŸitimlerinin kolayca hayata geçememesinin önemli bir nedeni de eÄŸitim alan kiÅŸilerin eÄŸitim öncesi ve sonrası performanslarının takip edilmemesi hatta bazı yöneticilerin “eÄŸitimde öÄŸrenilen doÄŸru davranışların astları tarafından uygulanmasında yetersiz kalmalarıdır” Ben eÄŸitmenlik hayatımda astlarına “BoÅŸ verin ÅŸimdi, eÄŸitimde öÄŸrendiklerinizi, dediÄŸim ÅŸekilde davranın. Burası seminer salonu deÄŸil. Gerçek hayattasınız” gibi sözler ettiÄŸini duymuÅŸ bir insanım
Åžimdi de eÄŸitim verecek kiÅŸilerin dedikodusunu yapalım. YetiÅŸkin eÄŸitimleri mutlaka katılım saÄŸlanarak verilmesi gereken eÄŸitimlerdir ve biliriz ki “YetiÅŸkinler Kendileri ÖÄŸrenirler”
5-EÄŸitmenin Anlattıklarına Sahip Olmaması Yani Davranışlarında Anlattığı Åžeyleri Gösteremiyor, Kullanamıyor Olması EÄŸitimin EtkinliÄŸini DoÄŸrudan Etkiler.
Davranış eÄŸitimcisi anlattığı davranışlara sahip olmalıdır. “Evlilikte EÅŸ İle İyi Geçinme” konusunda ahkam kesen fakat kendisi üç, dört kez evlilik yapmış eÄŸitmenler tanıdım. Benzer ÅŸekilde “Çocuk EÄŸitimi” konusunda eÄŸitimler düzenleyen fakat evlatlarını yetiÅŸtirememiÅŸ, “bir baltaya sap olamamış, baÅŸarısız, egoist veya şımarık” çocuklar yetiÅŸtirmiÅŸ(!) hocalar gördü bu gözler… üstelik maalesef bu eÄŸitmenlerin bazıları da tanınmış psikologlardandılar…
Benzer olarak ve ilgili eÄŸitimlerimde bire bir örneÄŸini verdiÄŸim ÅŸekilde, “Bir konuyu izah ettikten, anlattıktan sonra, asla anladınız mı demeyin, anlatabÅŸldim mi deyin” diyen fakat bu cümlenin ardından bile “ANLADINIZ MI?” diyen çok hocamsı eÄŸitmen tanıdım.
Okumanın öneminden bahsettiÄŸi halde kendisi maalesef yüz sayfa kitap okumaktan erinen, kendinize vakit ayırın kafanızı boÅŸaltacak hobileriniz olsun diye nasihat edip, kendisinin diÅŸe dokunur tek bir tane boÅŸ vakit uÄŸraşısı olmayan nice vaiz kılıklı insanlara ÅŸahit olduÄŸum gibi, bizzat katılımcılarımdan da duydum…
Olmadığınız ÅŸeyi anlatamazsınız, anlatsanız da etkili olamayacağınız gibi, gülünç duruma dahi düÅŸebilirsiniz. EÄŸitim alacak veya personeline aldıracak olanlara nasihatim bu tarz eÄŸitmenlerden uzak durmanızdır.
5- EÄŸitmenin İletiÅŸim Penceresinin Enine Boyuna Açık Olmaması EÄŸitimin EtkinliÄŸini DoÄŸrudan Etkiler.
Jo Harri pencereleri açıklık konusunda olsun geribildirim almak konusunda olsun kapalı olan eÄŸitmenler geçtim davranış eÄŸitimlerini teknik eÄŸitimleri verirken dahi zorlanırlar. Davranış eÄŸitimleri veren kiÅŸilerin geri bildirim / feed-back alma konusunda açık olmaları ÅŸarttır. Bu yönleri zayıfsa gruptan yeterli geribildirim almaksızın sadece anlatmak eÄŸilimine girerler, grubun durumunu, motivasyonunu, katılımını yeterince gözleyemez ve baÅŸarısız olurlar.
Kendini maskesiz olarak, açıkça ve “adeta sansürsüz” ifade edebilen eÄŸitmenler de bazen ilk anlarda ÅŸaÅŸkınlık yaratsalar da grup ile samimiyeti daha hızı geliÅŸtirerek daha etkili olabilirler. Bu tarz eÄŸitmenler, çok daha fazla soru kabul ederler ve olası itirazları da çok rahat ele alıp, çözerler, kendilerine gelen ve o an için hazırlıklı olmadıkları, bilmedikleri bir konuda bile “Bunu bilmiyorum” diyebildikleri için zannedilenin aksine saygı görürler. Kendi yaÅŸamışlıklarını anlatırken sansüre baÅŸvurmazlar tüm bunlar sıcak ve samimi bir ortam saÄŸlanmasında ciddi etkenlerdir. Gizli ajandaları olan, kendilerini açıkça ortaya koymayan, koyamayan hocalardan da kaçınmanızı önermekteyim.
6- Eğiticinin Egoist ve Ben Bilirimci Olması Teorisyen ve Ukala Olması Eğitimin Etkinliğini Doğrudan Etkiler.
Teorisyen ve “B” tipi eÄŸitmenler (maalesef eÄŸitmen tipleri daha çok “B” tipi insanlardan çıkar) yetiÅŸkin eÄŸitimlerinde, özellikle de davranış eÄŸitimlerinde sıkıntı yaratabilirler. Bu tiplerin özelliÄŸi deneyimlerden deÄŸil kitaplardan yararlanmak, sonuç almak yerine daha derin araÅŸtırma yapmak, zamanı verimli kullanamamak, maalesef “mükemmelciliÄŸi” bir marifet zannetmek, takdir etmekten ziyade hata bulmak ve sürekli “hata bulucu” olmaktır. Geçtim “Davranış EÄŸitimlerini teknik bilgileri çok deÄŸerli ve çok yüksek olan bu tarzdaki “Teknik EÄŸitim” veren eÄŸitmenler dahi kendilerini farklılaÅŸtırıp geliÅŸtirmezlerse verdikleri teknik eÄŸitimlerde, açık iletiÅŸimi olan, alçak gönüllü ve sonuç alıcı eÄŸiticilere göre daha az baÅŸarılı olurlar. Fazla bilgi insanı “bilgiç” ve “egoist” yapmaya elveriÅŸlidir. Fakat hiç unutmamalıyız ki, bir buÄŸday baÅŸağı ne kadar doluysa başı o kadar eÄŸilir…
7- Modalara Göre Davranan Kendisini Güncellemeyen Yeterince Okumayan EÄŸitmenler EÄŸitimin EtkinliÄŸini DoÄŸrudan Etkiler.
Davranışsal konular her ne kadar insanlık tarihi boyunca ciddi bir farklılık göstermemiÅŸlerse de davranışsal konuları aktarma, öÄŸretme metotlarında küçük deÄŸiÅŸiklikler olabilmektedir. Buna ek olarak, okumadıkları veya araÅŸtırmadıkları için bence komik duruma düÅŸen meslektaÅŸlarımız vardır. Gene sık verdiÄŸim örnekle “GeliÅŸtirme Grupları İle Problem Çözme” konusu ilk defa Japonya’da uygulanan “QCC” Kalite GeliÅŸtirme Grupcukları” olarak hayat bulmuÅŸ olsa da 80 ve 90’lı yıllarda benzer mantıkla çalışan “JIT” Tam Zamanında Üretim Vb. “TPM” Topyekün Verimli Bakım, “6 SIGMA” gibi isimlerle aynı amaçlara hizmet etmiÅŸlerdir. Bunların herbirinde iç ve dış müÅŸteri tatmini için gereken verimi, kapasite kullanımını ve kaliteyi kurum içerisinde oluÅŸturulan gruplar ile saÄŸlama görevi yüklenilmiÅŸtir. Küçük ve “zorlama” organizasyon deÄŸiÅŸiklikleri bizim meslekdaÅŸlarla sanki çok yeni ve çok farklı bir ÅŸey gibi ortaya atılmıştır. Oysa tüm bu teknikleri iyi bilen öÄŸreticiler, olaya farklı yaklaÅŸan ve daha fazla hakim olan, daha çok yararlanabileceÄŸiniz eÄŸitmenlerdir.
Benzer bir baÅŸka örnekte, tarihi yeterince okumayan, genel kültür bakımından zayıf kalmış meslekdaÅŸlarım, on, on beÅŸ yılda bir kuÅŸaklar teorisini piÅŸirip, piÅŸirip ortaya getirmektedirler, bunlardan en fazla “takıntılı olduÄŸum” gençlerin son kuÅŸağın “aceleci, sabırsız, saygısız oldukları ve cin olmadan ÅŸeytan olmaya çalıştıkları” baÄŸlamındaki söylemlerdir. Oysa tarih boyunca gençlerden bu ÅŸekilde ÅŸikayet edildiÄŸi, bu serzeniÅŸlerin asla yeni olmadığı tarihi belgelerde yazıtlarda bile mevcuttur.
DeÄŸerli dost ve arkadaÅŸlarım eÄŸitimin önemi hepimizce bilinse de özel olarak “davranış eÄŸitimlerinde” daha baÅŸarılı olmanız için bu makalemde paylaÅŸtığım konulara dikkat etmenizi öneririm. Hepinize çok daha baÅŸarılı, mutlu, saÄŸlıklı ve umut dolu bir 2026 yılı diliyorum.
Ahmet Levent ÖNER
Altıntepe
30 Aralık 2025
Yazıyı Paylaş:




